Eyfel kulesi 1887-1889 tarihleri arasında Gustave Eiffel’in firması tarafından Fransız devriminin yüzüncü yıl kutlamaları için Paris fuarının kapısı olarak yapılmıştır. İlk yapıldığı zamanlarda halk ve bazı kesimler tarafından tepkiyle karşılanmıştı. Büyük bir demir yığınını Paris’in ortasında istemeyen edebiyatçılar, sanatçılar kaldırılması için bildiriler yayınlamışlardı. Bunca alınan tepkiye karşılık kulenin mimarı Eiffel kuleyi Mısır piramitleriyle karşılaştırarak savunmuş ve ‘’Onlardan daha gösterişli olan bu yapı neden bu kadar korkunç olsun ki?’’ diyerek Eyfelin güzelliğini insanlara anlatmaya çalışmış.
Yıllar Eyfel’in Yanında Oldu Ve O’nun Ününe Ün Kattı…
Yıllar geçtikçe bu yapı Paris’in simgesi haline geldi ve dünyanın her yerinden binlerce turistin akın akın bu kuleyi görmeye geldikleri bir mekân halini aldı. Şimdi ise aşkın, güzelliğin ve romantizmin sembolü olmuş durumda. Dünyanın en çok parayla ziyaret edilen kulesi oldu. Kulenin inşasında 18,038 adet çelik parça kullanılmıştır. Geceye muazzam ışıltısıyla eşlik eden kuleyi aydınlatmak için 20 bin ampul kullanılıyor. Bu ampullerden yayılan elektrik küçük bir köyün yıllık elektrik tüketimiyle eşdeğer ölçüde.
Aydınlatma için kullanılan elektrik kablolarının uzunluğu ise 80 km’yi buluyor. Aslında baktığımız zaman yeniliğe böylesine kapalı sanatçıların aksine yapının modern ve ihtişamlı görünümü tüm yıllara hitap eden bir mimariye sahip. Bundan sonra yıllar boyunca da bu simgeselliğini koruyacak gibi görünüyor. Dünyaya yayılan geniş ününün aksine hakkında bilinenler çok az diyebiliriz. Paris’e gidip Eyfel’i görmeden önce hikayesine bir göz atmanızı tavsiye ederiz.