Siz o akşamları eve yorgun argın gelip, koltuğa kendinizi atıp, bir de yanınıza kahve koyup dizi izleyenlerden misiniz? Yoksa tam tersine aman dizi de neymiş, oturur daha faydalı işler yaparım, hep aynı insanların yazdığı sonu belli Türk dizilerine dayanamıyorum diyenlerden misiniz? Ya da dizi izlerim ama yerli izlemem, yabancı diziler ise hiç kaçmaz, onlar müthiş diyenlerden mi?
Hangisini dediğinizi bilmiyoruz ama bugünlerde hemen herkesin çokça konuştuğu bir dizi var ve üstelik bu dizi televizyon kanallarında oynamıyor. Internet üzerinden yayın yapan özel bir televizyon kanalında, ülkemizde yine bir ilk olarak, ayda bir kere üç bölüm arka arkaya yayınlanıyor.
Hangi diziden bahsettiğimi elbette anladınız. Dizimizin adı: Fi.
Farkı Nerede?
Fi dizisi ünlü popüler yazar ve psikolog olan Azra Kohen’in çok ünlü üçlemesinin ilk kitabı. Fi, Çi,Pi serisinin ilk kitabı olan Fi dizi haline getirildi ve siz bu satırları okuduğunuzda, bu yazı yazıldığında ilk altı bölümü yayınlanmış oldu bile.
Kimi zaman kitapların sinema veya diziye uyarlanması ciddi handikaplar yaratırken bu sefer öyle olmadığı konusunda kitabı okuyan, üstüne diziyi izleyenler hem fikir.
Dizi izleyin ya da izlemeyin Mert Baykal’ın yönetimindeki dizide adeta sınıf atlanmış zira ortaya oldukça kaliteli, derinlikleri olan bir iş çıkmış ki, bu dizinin en ciddi farkı.
Bunun yanında Can Manay rolünde Ozan Güven bir harika ama en az onun kadar başarılı bir diğer oyuncu Sadık Kolhan karakterine hayat veren Osman Sonant.
Özetle bu sıra dışı dizi, Türk dizisi izlemeyenleri bile mest edecek boyutta.