Kütahya şehri ülkemiz coğrafyasına bakıldığı zaman konumu itibari ile avantajlı bir yerdedir. Genellikle Eskişehir rotasında seyehat edenlerin kesinlikle Kütahya’ya uğramadan geçmemelerini tavsiye ediyoruz. Kütahya’ya gelen bir kişi Frig Vadisi’ni ve eşsiz güzelliklerini görmelidir. Kütahya- Eskişehir yolu üzerinde karayolunun 26.km’sinde Sabuncupınar’dan başlayan ve Ovacık Köyüne kadar, ilin doğusu boyunca uzanan, etrafı çam ağaçları ile kaplı olan muazzam bir alandır.
Yerleşime elverişli yapısı ile eski çağlardan bu yana birçok kavime de ev sahipliği yapmıştır. Frigler burada bilinen en bilinen uygarlıklardan birisi idi. Frig tanrıçası olan Kybele’ye adanmış açık hava tapınakları ve savunma amaçlı yapıları en çok dikkat çeken tarihi eserler arasında yer almaktadır.
Kütahya’da Tarih Yolculuğu
Bunun dışında ise Zeus Tapınağı, uğramanız gereken bir başka duraktır. Dünya üzerinde en iyi durumda olan bu tapınağın yapımına M.S II. Yüzyılda İmparator Hadrian zamanında başlanmıştır. Tapınakta kısa yanları her birinde 8’er uzun yanların her birinde 15’er İon sütunu yer almaktadır.
Bu doğal güzelliklerin dışında antik çağlardan günümüze kadar gelene Hisar Tepesinin üzerinde Kütahya Kalesi bulunmaktadır. 70 burca sahip olan Kütahya Kalesi Roma, Bizans, Selçuklu, Germiyan ve Osmanlı izlerinin görüldüğü bu kalede ilginçtir ki hiçbir döneme ait kitabe yoktur. Gezilecek yerler arasında tercih yapmadan tarih ve doğayı burada doya doya yaşayabilirsiniz.